13 Şubat 2009 Cuma

CHP’nin AKP’ye Alternatif Olabilmesi İçin…

CHP, AKP’ye nasıl alternatif olur? Bu soru kendi içinde şunları içermektedir;
- AKP iktidarındaki gidişten memnun olmayan ve “korkan” geniş bir kesim var.
- Bu geniş kesim “AKP’nin politikalarına ve uygulamalarına alternatif arayışı içindedir”.
- Öyleyse, “AKP’nin sağ, İslamcı ve işbirlikçi politikalarına solda çağdaş bir alternatif aranmalıdır.”
Mevcut politikalara ve uygulamalara karşı olduğunu söyleyen en büyük parti olarak, ana muhalefet CHP’nin alternatif olabilmesi için, ne yapması gerekir? Ya da nasıl bir kimlikle ortaya çıkmalıdır?
- AKP’nin izlediği politikalara ve uygulamalara karşı, “alternatif olabilecek iktisadi, siyasi, sosyal ve güvenlik politikalarına CHP’nin dört elle sarılması gerekir.”
- Bu politikaların aynı zamanda Cumhuriyet’in değerleri ve “Atatürk devrimleri” ile örtüşmesi zorunludur. Aksi halde, “alternatif olamazlar”.
- Öte yandan, Türkiye’nin bu bölgede karşı karşıya bulunduğu dış tehditleri önleyici ve dengeleyici politikaları içermelidir. Bu olmazsa,“Cumhuriyet ve Lozan” zaten ortadan kalkmış olacaktır.
AKP’ninkiler ve alternatifleri
1) İktisadi olarak AKP sosyal devleti ortadan kaldırıp “serbest piyasa ve özelleştirmelerle işleri yabancı tekellere ve yandaşlarına havale etmektedir.”
“Ben AKP’ye alternatifim” diyen CHP’nin “bütün bunlara karşılık, sosyal devlete ve ulusal politikalara dayalı inandırıcı çözümler ortaya koyması gerekir. Tarımda, sanayide, enerjide, iletişimde, mali alanda” sosyal devlet ve ulusal politika şemsiyesi altında politikalar getirmesi kaçınılmazdır. Bunların ancak makro plan ve politikalarla sağlanabileceğini savunmak ve projelendirmek gerekir.
AB bile bunu yıllardır uyguluyor. İşleri piyasaya bırakan koskoca ABD’nin ise bugün içine düştüğü felaket ortadadır.
2) AKP, “ABD ve AB ile kurduğu özel ilişkiler sonucu”, Washington ve Brüksel’e bağımlı bir politika izliyor.
- BOP’a bağlanma var.
- “AB süreci” üzerinden Türkiye’nin himaye altına sokulması var. “Ben AKP’ye alternatifim” diyen CHP’nin bu iki konuda net tavır sergilemesi gerekir. “AB sürecinin”, Türkiye’yi parçalanmaya ve sömürgeleşmeye götürdüğünü; bu ipoteği ortadan kaldıracağını açık ve inandırıcı bir biçimde ortaya koymalıdır. Bunu yapmıyorsa, AKP’den farkı kalmaz.
BOP’un hedeflerinden birinin, “Lozan’ı ortadan kaldırmak olduğunu” ortaya koymalı ve CHP’nin bu nedenle projeye karşı çıkacağını belirtmelidir.
Bunları söyledikten sonra da, “dış ilişkilerde dengeli bir politika yürüteceğini”, Rusya, Çin ve Hindistan’la “Batı ile olduğu kadar”, ikili ve çok taraflı ilişkiler içine gireceğini inandırıcı bir biçimde ifade etmelidir.
3) Demokrasinin, laikliğin ve sosyal devlet düzeninin sağlanabilmesi için en başta, “katılımcı demokrasinin işlemesi gerektiğini”, bunun için de toplumsal ve toplumcu örgütlenmelerin CHP tarafından öne çıkarılacağını, gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağını inandırıcı bir biçimde ortaya koymalıdır.
4) CHP’nin alternatif olabilmesi için “partinin tabana yayılması ve yerel örgütlerinin öne çıkarılması” yaşamsal önem taşır. Bu aynı zamanda, demokrasinin de vazgeçilmez koşuludur.
Sıraladığım birkaç ana başlığa yüzlercesi eklenebilir. Sadece önemli olduklarına inandığım başlıkları yazdım.
Halkın büyük bölümü yabancı tekeller tarafından ezilmektedir. Esnaf, işçi, köylü, KOBİ’ler vahşi kapitalizmin ve Batı tekellerinin insafına terk edilmiştir. CHP köylüyü, işçiyi, esnafı, memuru örgütleyerek nasıl koruyacağını somut olarak ortaya koymalıdır.
Piyasaya karışmadan, yabancı tekellere karşı çıkmadan, AB sürecini değiştirmeden “halka sahip çıkılamaz”. O zaman “inanç,sadaka, tarikat ve baskı rejimi yoluyla halka sahip çıkanlar” ülkeye egemen olur.
CHP’nin AKP’ye alternatif olabilmesi için bütün bu gerçeklerle açık açık yüzleşmesi gerekir. Sadece Deniz Feneri soygununu ortaya çıkararak, 5-10 rüşvet ve yağma işini kamuoyuna getirerek AKP’ye alternatif olmak imkânsızdır.
Parti içi, Türkiye içi ve Türkiye dışı politikalarda CHP’nin yeniden yapılanmaya gitmesi gerekir. Bunu yapabilen bir CHP ancak o zaman AKP’ye alternatif olacaktır.
Merkel’le görüştüğü gibi Chavez’le de buluşabilen, Brüksel’e gittiği kadar Moskova ve Pekin’e de uğrayan bir CHP genel başkanı, partisini AKP karşısında ezici bir zafere götürür…
Sadece yolsuzlukları su yüzüne çıkarmak AKP’yi zayıflatır ama CHP’yi alternatif yapmaz…
CHP’nin sessiz tabanının “çok büyük oranda” bu düşüncelerime destek verdiklerini iyi biliyorum; tavan da bu noktaya geldiği zaman parti AKP’ye gerçek bir alternatif olabilecektir…

Erol Manisalı
12 Şubat 2009, Cumhuriyet