8 Ekim 2007 Pazartesi

KÜRT - İSLAM DEVLETİ YOLUNDA TÜRKİYE

Dengir Mir Mehmet Fırat.

Hepiniz tanırsınız.

AKP Adana Milletvekili, aynı zamanda partinin Genel Başkan Yardımcısı.

Kendisini, geçen akşam Sky Türk’de, Enver Aysever’in programında dinleme imkanı buldum.

Her ne kadar, programın adı “Aykırı Sorular” olsa da; asıl aykırılık Sayın Fırat’ın söylemlerindeydi.

Sabahın ilk saatlerine kadar süren konuşmaları burada sizlere aktarmam olanaksız.

Ancak şu bir gerçek ki Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi, Referandum konusu da, MHP’nin açık çekiyle uzlaşma aranmaksızın, yeni bir AKP dayatması olarak karşımıza geliyor.

Bırakın halkı, 21 Ekim’de kendileri dahi neye “Evet” yada “Hayır” denileceğine karar veremiyorlar. Sürekli yeni düzeltmeler ve düzenlemeler yapılıyor.

Tıpkı yeni anayasa taslağında olduğu gibi.

Tek söylenen, daha özgürlükçü ve demokratik bir anayasa olacağı.

Ve tabii özlenen…

Özlenen Cumhurbaşkanı’nda sonra Özlenen Anayasa!

Sayın Fırat’ın da açıkça söylediği gibi, yeni anayasa ile üniversitelerde türban yasağı kalkacak. Ve bunu yine MHP’nin yardımıyla, TBMM’den geçirecek güce ne yazık ki sahipler. Zaten bunun müjdesi geçen gün Sayın RTE tarafından yine bir iftar sofrasında Ankara’da dile getirilmişti: “ Sabredin, her şey bir anda mümkün olmuyor!”

Soğukkanlı, kontrollü ve sakin bir yapıya sahip olarak bilinen Sayın Fırat, bazı sorular karşısında sinirlerine hakim olamadı. Son seçimlerde arkalarına aldıkları muazzam destek ile çok mühim konulardaki alaycı tavır ve sözleri ise, gizli amaçları ne olursa olsun, bir siyasetçiye yakışmayacak türdendi.

ABD’nin, komşumuz Irak’ta yıllardır sahnelemekte olduğu terörü, bir uluslar arası ilişki olarak tanımlamasının ve 01 Mart Tezkeresinin reddini Türkiye adına tarihi bir hata olarak göstermesin adı sadece, traji-komedya’dır. Sayın Fırat’a göre ne yazık ki şu an içinde bulunduğumuz tüm sıkıntıların ana nedeni, ABD terörüne Türkiye Cumhuriyeti’nin alet olmamasıdır.

Dengir Mir Mehmet Fırat’ın tüm bunları canlı yayında söylemesinden yaklaşık 12 saat sonra, Şırnak’taki hain pusuda 13 şehit daha verdiğimizin haberi tüm ajanslara düştü.

Kasım 2004’te iktidara geldiklerinde sıfır noktasında teslim aldıkları PKK terörü lanetinin, tekrar başımıza musallat edilmesinin sebebi meğerse komşumuz Irak’taki Müslüman Halk’a karşı yapılan zulme ortak olmayışımızmış. Tezkerenin reddiyle, masada süper güçlerin yanında oyuncu değil ama o güçlerin ellerindeki kart olmuşuz.

Bunları ancak bir dingil söylerdi; Dengir Mir söyledi.

AKP İktidarının terörle mücadele konusundaki isteksizliği ve buna bağlı pasifliği malum. Genelkurmay Başkanı Sayın Büyükanıt’ın kameralar karşısında kamuoyuna sınır ötesi operasyonun gerekliğini ve TSK’nın bu tür operasyonlara hazır olduğu demeçlerini hatırlayınız. Peki buna rağmen Irak ile imzalanan terörle mücadele anlaşmasında, sıcak takip hakkında vazgeçilmesinin mantıkla açıklanır bir tarafı var mıdır ? Ya da ABD silahlarıyla donanmış terör örgütüne karşı operasyon izninin yine ABD’den istenmesinin ? İntihar saldırılarının 5, insan kaybının 100’den az olduğu günlerin “sakin” olarak değerlendirildiği Irak ile terörle mücadele anlaşması size ne kadar gerçekçi geliyor ?

Sayın Fırat’a dönecek olursak, 01 Mart Tezkeresinde alınan kararın yanlış olduğuna ve bu kararın bugünkü sonuçları oluşturduğuna inanabilir. Bu inancını dile getirmesi de en tabii hakkıdır. Ancak benim içime sinmeyen husus, buna inanmış birinin Türk Halkı’nın gözünün içine bakarak hala daha iktidarının ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ABD ve AB’den tamamen bağımsız olduğu yalanını söyleyebiliyor olmasıdır.

Bu yalanlara kaç kişi inanır demeyiniz. Cevabı son genel seçim sonuçlarında hepimiz gördük.

Hepimiz üç çuval kömür ve nohutla gelen ihaneti yaşadık.

Son 24 saat içinde şehit düşen askerlerimizin sayısı 15 olmuş.

Ağlama yurdum insanı. Sen, “askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyeni tek başına iktidar yaptın!

Her fırsatta Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünmez bütünlüğünden, üniter devlet yapısından, laik ve sosyal hukuk düzeninden, Atatürk ilke ve devrimlerinden feragat edemeyeceğini söyledin ama tüm bunları yıkmak için ant içmiş olanlara asker selamı durdun!

Değişmeyen tek şey, AKP ve kurmaylarının ve de uluslar arası destekçilerinin amacı oldu. Sloganı hatırlayın:

“ Durmak yok, yola devam…”

Bu yol Kürt – İslam Cumhuriyeti’ne çıkar.

Haberiniz ola!

5 Yorum:

Anonymous Adsız dedi ki...

Türkçe'ye biraz dikkat!!!

8 Ekim 2007 17:20  
Anonymous Adsız dedi ki...

80 yıldır hep isim ve parti değiştirerek kürtlerin siyasi haklarını gasp etmeye devam ediyorsunuz hiç yüzünüz kızarmıyormu.bu toplum bu kadar gurursuz olabilri mi mesele ekonomik değil isyasidir iş aştan önce gurumuzu istiyoruz hep satılık insanları konuşturuyorsunuz

12 Mart 2008 19:50  
Anonymous Adsız dedi ki...

80 yıldır hep isim ve parti değiştirerek kürtlerin siyasi haklarını gasp etmeye devam ediyorsunuz hiç yüzünüz kızarmıyormu.bu toplum bu kadar gurursuz olabilri mi mesele ekonomik değil isyasidir iş aştan önce gurumuzu istiyoruz hep satılık insanları konuşturuyorsunuz

12 Mart 2008 19:50  
Anonymous Adsız dedi ki...

siz böyle pişkin hareketlere daha çok tur atar çok cenaze yollarsınız***kürtler sizden ekmek istemiyor gururunu istiyor gerçeği görme özrünüz var

12 Mart 2008 19:52  
Anonymous Adsız dedi ki...

nutuk heveslisi erdoğan; kürtleri parasıyla satın almaya çalışıyorsunuz. biz dilimizi istiyoruzz
güç gösterisi değil 30 yıldır yalan haber veriyorsunuz

12 Mart 2008 20:01  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa