11 Kasım 2008 Salı

Mustafa'daki En Büyük Yanlış

Aramızdan ayrılışının 70.

En büyük eseri olan Cumhuriyet’in 85. yılında,

150 yıllık bir tarihi 15 yıl gibi kısa bir sürede ve tüm dünyaya karşın hayata geçiren Türk aydınlanma devriminin öncüsü Mustafa Kemal’i izledim; Can Dündar yorumuyla ve sadece “Mustafa” adıyla...

“Sarı Zeybek”i iyi bir referans olarak kabul edersek, sayın Dündar maalesef “Mustafa” ile vasatı bile aşamamış.

Can Dündar’ın deyimiyle bir linç girişimi olan eleştiriler kadar, filmin kendisini de gereksiz bulduğumu söyleyebilirim.

Üzüldüm açıkçası, yapımına geç bile kalındı denilen bir Mustafa Kemal filminin bitiminde içimde gurur veya en ufak bir kıpırtıdan bile eser olmadığına.

Ben bir Kemalist’im; pek çok kişinin, sırf bunu dile getirdiğim için sandığı gibi de dinsiz değilim.

Yüreğimde, tam bağımsız bir Türkiye aşkı, en büyük devrimci kabul ettiğim Mustafa Kemal hayranlığı ve sarsılmaz inancı vardır.

Dönemin şartları içinde, Türk Ulusu için yaptıklarını ve söylediklerini her zaman doğru bulmuş, dürüst devlet adamı olduğu gerçeğine inancım tamdır.

Bugüne kadar yapılan ve bundan sonra da yapılacağı şüphe götürmeyen hiçbir karşı devrim hareketi beni bu inancımdan, beni Mustafa Kemal’in yolundan alıkoyamaz.

Aslında, basit bir belgesel filmin sonrasında, bu filmin Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, eserlerini ve devrimlerini gölgelediği endişesinin altında yatan şey, az okuyan bir toplum olduğumuz gerçeğidir.

Bu yanlış düzeltildiğinde pek çok korkumuzdan arınmış ve gerçek aydınlığı bir ampulde değil Kemalist ve idealist iktidarda bulacağımızı anlamış olacağız.

Özellikle son elli yıldır her türlü saldırıya maruz kalmasına rağmen Mustafa Kemal’e olan inanç ve sevgi Anıtkabir’e insan seli olarak dökülüyorsa,

güzel günlere olan inancınızı ve umutlarınızı korumaktan ve Mustafa Kemal’in aydınlık yolundan asla vazgeçmeyiniz.

Uğur Mumcu’nun da dediği gibi:

Bir gün mutlaka ! “

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa