10 Eylül 2009 Perşembe

“Nereden çıktı bu adamlar?”

BAZILARI hayretle soruyor:
“Nereden çıktı bu adamlar?”
Yooo, bu adamlar ne gökten zembille indiler, ne de yerin yedi kat altındaydılar; buradaydılar, aramızdaydılar, kimi saklanarak, kimi aldatarak, kimi takiyye yaparak...
Onun için, “Nereden çıktı bu adamlar?” demek cahillik değilse, saflıktır.
Ümit Zileli geçen gün “İbret olsun!” diye söylüyordu.
“Adam, İstiklal Savaşı’nı bile küçümsüyor, bu savaşın İstiklal Savaşı değil, basit bir Türk-Yunan Savaşı olduğunu yazabiliyor!”
Bu da yeni değil, bir zamanlar toprağı bol olsun, ünlü bir romancımız da, avanesi de aynı şeyleri söylüyordu.
“Sarı Paşa kafayı çekmiş, Samsun’a çıkmış!”
* * *
ONLAR ne derse desin, bu ulusun insanlarının yüreğinden Mustafa Kemal sevgisini söküp alamazlar.
Beyoğlu’nda bir seyyar satıcı vardır; şöhretli, ünlü meşhur adamların büyük boy fotoğrafları, posterleri vardır, onları satar: Futbolcular, sinema oyuncuları, şarkıcılar...
Geçen gün baktık, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın, Atatürk’ün, kalpaklı bir fotoğrafı.
Sorduk:“En çok hangisi gidiyor?”
“Atatürk fark atar abi, en çok Atatürk posteri satarım!”
Biraz ileride bir kasetçi, sesi yükseltmiş, Âşık Mahzuni’nin bir türküsü:
“Sarı saçlım, mavi gözlüm, gel gayri!”
Varsın onlar, laik cumhuriyetin de, Gazi Mustafa Kemal’in de, artık sonu geldi sansınlar, şu iki küçük örnek “bunlar”a yeter.
* * *
DEDİK ya, bu adamlar hep vardı, hep olacaklar...
Başbakan geçen gün itiraf etti:“Bu memleketin tamamı biz değiliz!”
Biz de öyle, öyle olduğumuzu bileceğiz, dalga dalga üzerimize gelseler bile bir taş sökemeyecekler.
* * *
ANADOLU’da İstiklal Savaşı başlarken de “onlar” vardı.
Siz, Kurtuluş Savaşı’na herkesin koşarak katıldığını mı sanıyorsunuz?
Albay Bekir Sami Günsav’ın anılarında vardır...
İzmir’de 17. Kolordu Komutanı esir düşünce yerine Albay Bekir Sami Bey atanır,
Albay hem 56. tümen komutanıdır, 17. Kolordu Komutanlığı’na da vekâlet edecektir.
* * *
BEKİR Sami Bey Anadolu’ya gelir, ilk ilçede Yunan bayrakları, zafer takları ve Venizelos’un resimleri vardır.
Tümen komutanına emreder:
“Üç saat içinde bütün Yunan bayrakları toplanacak ve taklar yıkılacak. Mukavemet edeni vurun, eğer görevinizi yapmazsanız ben sizi vuracağım.”
Yunanlılar, İzmir’den sonra Urla, Çeşme, Manisa, Menemen, Nazilli, Akhisar’ı da işgal ederler.
Bir ilçenin işgalinden önce, Albay Bekir Sami Günsav, halkın ileri gelenlerini toplayarak, Yunanlılara karşı direnilmesini, mücadele edilmesini, vatan ve namusun tehlikede olduğunu söyler...
Sarıklı ve cüppeli bir adam ayağa kalkar:
Namus, vatan ve ırzı hükümet düşünsün, alnımıza ne yazılmışsa biz ona razıyız. Yunanlılar buraya gelirse sizinle görüşmemiz bile felaketimize sebep olacaktır.”
Bekir Sami Bey anılarında bu olayı şöyle noktalar:
“Savaş yılgınlığı, sefil bir yönetimin aşıladığı teslimiyet düşüncesi, Rum propagandası bu hale sokmuştur. Bu ne acı gerçekti, hepsini kovdum.”
* * *
DEMEK ki “Nereden çıktı bu adamlar?” diye sorup hayret etmenin gereği yok!
Bu adamlar hep vardı, Albay Bekir Sami Günsav’ların da olduğu gibi...

Hasan Pulur 10.09.2009, Milliyet

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa