8 Mart 2007 Perşembe

FAİLİ MEÇHUL SOYKIRIM OLUR MU DEMEYİN !




İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Lozan’da yargılanıyor.

“ Sözde Ermeni Soykırımı emperyalist bir yalandır “ sözlerinden ötürü.

İsviçre, bir Avrupa Birliği üyesi değil ama Avrupa’nın deyim yerindeyse göbeğinde bir ülke.

Sayın Perinçek, aynı şeyi Fransa’da söylemiş olsaydı değişen ne olacaktı ki ?

Doğu Perinçek’i seversiniz ya da sevmezsiniz. Bunun hiçbir önemi yok. Ancak İsviçre’de yargılananın aslında Türkiye Cumhuriyeti olduğunun farkına varmalısınız.

Gündemin yoğunluğundan bir türlü dile getiremediğim ama hep aklımda yer tutan bir diğer konu da şu :

Geçen hafta, Lahey’de AB’nin Srebrenica katliamı için verdiği evlere şenlik karar.

Komisyon, Srebrenica da evet, bir soykırım yaşandığını nihayet kabul etti. Ancak tüm dünya kamuoyunun gözleri önünde işlenen bu ağır suçun sorumlusu olan Sırbistan hakkında beraat kararı vererek.

Faili meçhul soykırım!

BM’nin “ güvenli bölge! “ ilan ettiği Srebrenica’dan dönen askerlerinin göğüslerine liyakat madalyası takan Hollanda için 05 Aralık 2006’da şunu söylemiştim: “Tarihe kara bir leke olarak geçebilmeyi bir ülke ancak bu kadar hak edebilir.”

Yanılmışım!

Yıllardır ulusal onurumuzu ayaklar altına alarak kapısında beklediğimiz AB’nin, tarihi gerçekleri, yalnızca kendi çıkarına göre yorumladığının ne ilk ne de son kanıtıdır bu.

Avrupa’da bütün bunlar olup biterken, stratejik müttefik ve ebedi dostumuz! ABD elbette boş durmuyordu.

Hrant Dink cinayetini kınama kararını oylama hazırlıkları sürerken, ABD Senatosu son dakikada bu kararından vaz geçti.

Şimdilik… İleride tekrar koz olarak kullanmak üzere yalnızca bir süreliğine rafa kaldırdı.

ABD Senatosu’nun bu erteleme kararını alabilmesi için, Rte hükümetinin ne tür taahhütlerde bulunduğu ihtimalleri üzerinde durmak istemiyorum. Nasılsa kokusu yakında çıkacaktır.

Burada üzerinde durulması ve dikkat edilmesi gerekilen nokta, AB ve ABD’nin “Büyük Ermenistan” rüyaları için, Hrant Dink cinayetini kullanmaya devam edecek olmalarıdır.

Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Bedrettin Cömert, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu ve adlarını buraya sığdıramayacağım nice aydın gazeteci ve yurtseverlerin, cinayetlerle yok edildiği ülkemizde, siz hiçbir AB Komitesi veya ABD Senatosu üyesinin kınamada bulunduğuna şahit oldunuz mu?

Olamazsınız!

Emperyalizme, teslimiyetçiliğe, satılmışlığa, ikiyüzlülüğe karşı koyan Kemalist’ler oldukları için, AB ve ABD’yi bu cinayetlerin arkasında bulabilir ama asla karşısında göremezsiniz!

Tıpkı terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık durumundan endişe duyan ancak teröre şehit düşen 35000 sivil ve güvenlik güçlerimiz için bir defa olsun PKK’yı kınayamayan İnsan Hakları Derneği yöneticileri ve üyeleri gibi…

Rte’ye doğum günü hediyesi olarak sadakat sözü veren 354 milletvekilinin teslimiyetçi ruhları, bu kuşatılmışlığa son veremez.

Emin olun, zaten böyle bir niyetleri de yok.

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa