16 Ekim 2009 Cuma

Hedef Büyük Devrimci!..


Utanmasalar, kastanyetleri parmaklarına geçirip şıkır şıkır oynayacaklar!..

Avrupa Birliği’nden “İstiklal marşınızı öyle sık sık, olur olmaz yerlerde kullanmayın, okullardaki ‘Türk’üm, doğruyum, çalışkanım’ sözleriyle başlayan andı da kaldırın, ne demek ‘Ne mutlu Türk’üm’ diyene, onu da silin atın” talimatları geldiğinde de pek sevinmişler, “işte demokrasi” çığlıkları atmışlardı…
Hele anayasanın “değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez” ilk üç maddesinin kaldırılmasını isterlerken “nedir bu, kutsal kitap mı? Tabii ki değişecek, bir kenara not edin” diyebiliyorlardı..
- Şimdi sıra geldi Mustafa Kemal Atatürk’e!..
Aslına bakarsanız, büyük devrimci yıllardır hedef tahtasındaydı…
Ama yürekleri henüz yetmediği için saldırılar dolaylı yollardan yapılıyordu.
Şimdi o aşama da atlatıldı!.
Avrupa Birliği’nin bu satırlar yazılırken henüz açıklanmamış ama basına sızdırılmış raporunda, “Atatürk’e yönelik suçlarla ilgili kanunun” ifade özgürlüğüne, dolayısıyla demokrasiye aykırı olduğu belirtiliyor!
Ayrıca Türk alfabesinin korunması ve halkı askerlikten soğutmakla ilgili kanunların da demokrasiye uygun olmadığı, bunların topyekûn kaldırılması isteniyor…
İşbirlikçilerde bir sevinç, bir mutluluk, sormayın gitsin!..
Örneğin, The Taraf adlı “yayın”, sürmanşetine şu başlığı uygun görmüş:
- 23 model yasaları atın!..
Şimdi, elinizi vicdanınıza koyun; bu ülkenin kurucusu zaten yıllardır, üstelik “belden aşağı” vuruşlarla kıyasıya eleştirilmiyor mu?.
Yukarıda sözünü ettiğim “yayın” Ergenekon soruşturmalarının yanaşma medyaya yoğun olarak “servis edildiği” sıralarda, “Ergenekon 1923’te kuruldu, 2008’de arınıyor” şeklinde utanmazlık abidesi bir başlık atmadı mı?..
Peki, nedir istenen?.
Atatürk’e alenen hakaret edilmesi mi?
Büyük devrimcinin heykellerini dileyenin tahrip etmesi mi?..
Bu ülke böyle mi demokratikleşecek?..
Bir ülkenin en çok üstüne titremesi gereken değerlerinin başında dili gelmiyor mu?..
Bir devlet alfabesini korumayacak da neyini koruyacak?..
Türk ordusu inanılmaz bir “psikolojik harp” harekâtıyla diz çöktürülmeye, teslim alınmaya çalışılırken “halkı askerlikten soğutma” başlıklı yasanın kaldırılması acaba hangi yeni “harekâtlara” kapı açacak?..
Soru çok, soru binlerce, ama bence asıl sorulması gereken, yanıtı alınması gereken soru şu:
- Kendi ülkesine bu nasıl bir nefret, ne tür bir kin, ne bitmez bir düşmanlıktır?..

Bir Yurtsevere Mektup (XXX)

Sevgili kardeşim Balbay, Kürt açılımından sonra, artık nur topu gibi yeni bir açılımımız daha oldu, Ermeni açılımı!..
İmza töreni gözlerimin önünden gitmiyor: Önde iki asık suratlı adam, arkada ise geçen yüzyılın başında o iki adamın temsil ettiği ulusları birbirine boğazlatmak için ellerinden geleni artlarına komayan kocamaaan devletlerin temsilcileri, alkış tutuyorlar…
İnan gözlerim yaşardı!..
Açılım o kadar demokratik gidiyor ki, Bursa’da oynanacak maça kardeş devlet Azerbaycan’ın bayraklarını sokmak bile yasaklanmıştı, açılıma zarar gelmesin diye!..
Maçtan kısa süre önce yaptıkları saçmalığın büyük tepki topladığını görünce yasağı kaldırdılar ama bu kez de “minnacık” bayraklara izin verileceği söylentisi yayıldı, hani şu ilkokul öğrencilerinin salladığı türden. Herhalde Sarkisyan görmez diye umuyorlar!..
Ne diyeyim, Tanrı akıl fikir ihsan etsin…
Aklıma gelmişken, İstanbul Valiliği de, İmralı’daki şakır şakır “yol haritası” çizerken Edirnekapı Şehitliği’nde, şehit ailelerinin açıklama yapmasını yasaklamıştı, Kürt açılımına zarar gelmesin diye!..
Zarar gelmemesi için üzerine titrenen açılımlara yakında Kıbrıs, Ege Kıta Sahanlığı gibi açılımların da ekleneceğini bekleyebiliriz.
Büyük devrimci ile ilgili açılımı ise yukarıda anlattım zaten!..
Tarih, birilerini, izi asla yüzlerinden çıkmamacasına fena yargılayacak, ama korkarım ağır bedeller de ödenecek..
Ve yine birileri, aldatmak, geleceğini çalmak istedikleri bu halkın karşısında çok ama çok ağır hesap verecek, hiç kuşkum yok..
Sevgili kardeşim, seni ve tüm yurtseverleri, dışarıdaki milyonlar adına bir yurtseverin olanca gücü, sıcaklığı, direnci ve kararlılığı ile kucaklıyorum.
Ümit Zileli, 15.10.2009 Cumhuriyet

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa