2 Ekim 2009 Cuma

Sessizlik

Bir sessizlik var...
Hani cıvıl cıvıl kuş sesleriyle çınlayan ormanda, bir silah patlamasıyla başlayanani sessizlik gibi...
Bir korku hali...
Bir sinme...
Bir suskunluk...
Sesler kesildi.
En sivri dilliler ortadan yok oldular.
Sivil toplum örgütlerinin önderleri sıvıştılar.
Televizyonlarda aykırı haber yok.
Yeni yayın dönemleri açıklanıyor, yorumcular tekdüze, tartışmacılar aynı fikirde...
Gazetelerin manşetlerinde sudan haberler...
Akademisyenler, en heyecanlı aydınlar, muhalefet, siviller, askerler içlerine kapandılar...
Orman sessizleşti...
Sustu kuşlar...
Bence İstiklal Marşı'mızın“Korkma...” diye başlaması öyle boşuna değildi.
Telefonda bile konuşmaya korkuyor, bir teki dahi dünyaya bedel kahramanTürk...
Diyelim ki otomobil sohbeti yapanlar bir anda “Ben bu hükümeti de beğenirim doğrusu...” diyorlar durup dururken...
Ve kaporta-boyanın “hükümeti beğenmekle” ne alakası olduğunu düşünürken, içinize telefonun dinlendiği şüphesi düşüyor ve kaportayı-boyayı bırakıp siz de başlıyorsunuz:
“Daha ne yapsın adam?..”
Eğer insanlar; telefonlarının dinlendiği, yatak odalarına kadar girildiği, her an izlendikleri duygusuna kapılmışlarsa...
Başlarına bir anda kötü şeylerin geleceğini hissediyorlarsa...
Bu nedenle düşündüklerini söylemekten, ağızlarını açmaktan korkuyorlarsa...
Dünyanın her yerinde bunun tek adı vardır:
Faşizm...

Bekir Coşkun, Habertürk

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa