26 Kasım 2009 Perşembe

Bay mağdur...

BAŞBAKAN baktı ki acele iyi bir şey olması gerekiyor, o da "mağdur" oluverdi...
Nitekim parti toplantısında sordu:
"Bizim de telefonlarımızı yasal olmayan biçimde dinlemişler. Eeee bu durumda ben ne oluyorum?.."
Partililer bir ağızdan:
"Mağdur...."
*
Başbakan'a göre telefon dinleyenler ikiye ayrılır:
- Başkasını dinleyenler...
- Kendisini dinleyenler...
On binlerce de olsa başkalarının dinlenmesi tek çeşittir ve tümü "yargıya uygun dinlemeler"dir...
Kendisinin dinlenmesi ise yine ikiye ayrılır:
- Yargıya uygun olmayan dinlemeler...
- Hukuka uygun olmayan dinlemeler...
*
Ancak fark bu kadar değil. Asıl fark; başkası dinlendiğinde, dinci medyada ertesi gün çarşaf çarşaf yayınlanıyor...
Dinleme kayıtları mahkemelerde kanıt oluyor...
Dinlenen sorgulanıyor, tutuklanıyor, hücreye kapatılıyor...
Ya Başbakan dinlendiğinde?..
Bunu duyma-görme olasılığı olan ne kadar insan varsa, toplayıp hapse atıyorlar.
Nitekim bu nedenle; Başbakan'ın nasıl olduysa dinlemeye takılan -herhangi biriktidarı devirecek kadar önemli- telefon konuşmalarını kimse duymuyor-görmüyor...
Ulusal-Aydınlık grubundan iki gazeteci duydu-gördü sadece...
İkisi de içerde...
*
Sonuçta; herkesin yaşamı didiklenecek, telefonları dinlenecek, yatak odaları izlenecek...
Korku ve kaygı egemen olacak...
Bu ülkede yaşayanları tedirgin-bölünmüş-endişeli-umutsuz-korkmuş ve sinmiş hale getiren Başbakan ise olması gereken en son şey olacak:
Mağdur...

Bekir Coşkun 24 Kasım 2009, Habertürk

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa