7 Temmuz 2009 Salı

Türkiye İçin Hazırlanan Kader!..

ABD Başkanı Obama, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tam 26 dakika konuştu, mesajlarını verdi, ardından bir dizi “sempati şov” yaptı ve gitti!..
Peki, mesaj neydi? Aslında ortada son derece yalın, mesajı çok net bir konuşma varken bu toplumu alabildiğince “saf” yerine koyan bazıları, ana fikir olarak, “ABD’nin Türkiye’yi ‘model’ olarak seçtiğini, isteklerini yaparsak bizi mutlu ve zengin bir ülke yapacağını” hiç çekinmeden hatta hiç utanmadan yazabildiler…
- Onların adına çok ama çok utandım!..
***
Bu “ana fikir” etrafında kümelenen işbirlikçi sayısı epey çok, ama ben en “orijinal” bulduğum birini sizlerle paylaşmak istiyorum..
Taraf gazetesinin misyon sahibi başyazarı Ahmet Altan, “Elhamdülillah laikiz” başlıklı yazısına Güney Kore’nin niçin bölgesinin en çabuk kalkınan, zenginleşen ülkesi olduğu sorusuyla başlıyor. Yanıtını da kendisi veriyor: “Komünist Kuzey Kore’nin komşusu olduğu için!..” Altan bu müthiş buluşunu, Batı’nın kapitalizmin üstünlüğünü dünyaya göstermek için bu ülkenin “model” seçildiğini ve 1950’lerde çöplük olan Güney Kore’nin nasıl da zenginleştiğini ballandıra ballandıra anlatıyor…
Tabii, Kore’nin bu süreç içinde nasıl bir Amerikan uydusu haline geldiğini, ülkedeki ABD üslerini, ekonomide, bankalarda, borsada akıl almaz Amerikan üstünlüğünü, 50’lerde tamamı Budist olan bu halkın neredeyse yarısının bugün Hıristiyanlaşmış olduğunu tamamen es geçerek!..
Sonra esas oğlana, pardon konuya aynen şu sözcüklerle giriş yapıyor: “Şimdi buna benzer bir ‘kader’ Türkiye için hazırlanıyor!.” Peki, bu muhteşem “kader” 180 küsur ülkelik dünyada niçin özellikle Türkiye için hazırlanıyor? Ahmet Altan “iltifata mazhar” Türkiye’nin özelliklerini şöyle sıralıyor. “Birinci özelliği Müslüman olması. İkincisi, İslam görüntülü terörü desteklememesi. Üçüncüsü laik olması. Dördüncüsü, en azından görüntüde bir diktatörlük olmaması…”
Nasıl, beğendiniz mi?!. Ahmet Altan, Türkiye’nin kendisine biçilen “rolü” becermesi, zengin olması ve örnek haline gelmesi için yapması gerekenlerin açıkça belirtildiğini de söylüyor. Nedir bunlar? Çok basit; önce sağlam bir demokrasi kuracak, Kürtlere eşit vatandaşlık hakkını verecek. Sonra geçmişiyle barışacak. Ermeni sorununu (yani soykırımını) açıkça konuşacak, sınırı da açacak. Ruhban okulunu da açacak. Kürdistan’ı da tanıyacak. İnanç özgürlüğünü garanti altına alacak… Vee, laiklikten taviz vermeyecek!.. Ahmet Altan yazısını şöyle bağlıyor:
“Eğer Türkiye… bu mesajları iyi anlar ve gereğini yaparsa mutlu ve zengin bir ülke olmak için her türlü desteği bulacağız. Tarih bize büyük bir imkân sunuyor. ‘Makus talihimizi’ yenebileceğimiz bir fırsat bu… Bugüne dek hiç bilmediğimiz bir huzurun ve refahın içinde yaşayacağız.”
- Helal olsun vallahi, Amerikalılar bile bu kadarını hayal edemezdi!!!
Bir Yurtsevere Mektup (V)
Sevgili kardeşim, Obama’yı da sensiz izledik! Ardından yapılan yorumları birlikte yorumlayamadığımız, kahkahalarla gülemediğimiz için çok üzgünüm!.. Yukarıda, The Taraf’ın Cheff editor’ı Mister Altan’ın, “ülkesinin” çıkarlarını nasıl cansiperane savunduğunu sergiledim. Ama biliyorsun Türkiye’de “Mister” çok!.. Öyle inciler var ki, dehşete düşersin!
Örneğin, Radikal gazetesi yazarı Cengiz Çandar, Türkiye’nin kendisine biçilen “rolü” gereği gibi oynayabilmesi için “Batı’ya sıkı biçimde çapalanması gerektiğini” yazıyor… Sonra da şu “haysiyetli” yorumu patlatıyor:
“Bu, bir ‘model’ ya da ‘örnek’ ortaklık olacak. Türkiye, ABD nezdinde dünyanın en önemli ülkelerinden biri olarak algılanacak ve kendisine ona göre davranılacak. ABD ile Türkiye arasında dünyanın çeşitli meselelerine birlikte eğilmek ve işbirliği yapmak üzere, ‘ortaklaşa’ bir nevi ‘şirket’ kuruluyor…”
Şirket diyor, iyi mi?.. Benim bildiğim “şirket” CIA’nın lakabıdır!..
- Sana Denizli’den yürek dolusu sevgiler getirdim. Meraklanma, iki kişilik konuştum!.. Seni bir yurtseverin, olanca gücü ve sıcaklığı ile kucaklıyorum kardeşim, çok özledik…
Mustafa Ümit Balbay
9 Nisan 2009

Türkiye'nin kaderi bu değil diyenler,

Bu ülkenin kaderini Mustafa Kemal'in aydınlığında buluşturmak isteyenler,

Karanlığa karşı duranlar!

Aydınlanma Söyleşilerinin konuğu Ümit Zileli.

11.07.2009 Saat 15:00 Antalya Muratpaşa Belediyesi Konferans Salonunda Aydınlanma Söyleşileri devam ediyor.

Cumhuriyet'e sahip çıkmaktan daha mühim işi olmayan herkesi bekliyoruz!

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa