17 Temmuz 2007 Salı

Hangi Millet

Bu afişte fazla bir şey yok!

Belki eksik bulabilir ama “bu kadarı da fazla” diyemezsiniz!

Neden mi?

Açıklamaya çalışalım:

Yıllardır sırtında tek bir yelekle, okyanus ötesinde, gurbet ellerde milletin nur’a, huzura kavuşması yolunda düşüncelerini, dolarlarını, yardımlarını esirgememiş bir Fetullah Gülen yok mesala.

Oysa okullarıyla, gazeteleriyle, kulları pardon müritleriyle, milletine en çok hizmet eden O değil miydi?

Sonra, atalarının, öz dedelerinin yarım kalmış düşlerini gerçekleştirme adına, bazen en zor anlarda ortaya çıkmış kahraman torunlar da eksik!

Cüneyd Zapsu’nun, ilişkilerin kırılma noktasında Büyük Başkan’dan RTE’nin affını isteyerek, milleti ipten aldığını ne de çabuk unuttuk!

Sonra söyleyin Allah aşkına, gözleriniz Arınç’ı, Evren’i hiç mi aramadı bu afişte?

Eksikler say say bitmeyecek gibi…

Ama bu hayırlı evlatların hepsini, sıradan bir afişte toplayabilmek de zor zanaat olurdu doğrusu…

Hepsi bu millete çok çalıştı.

Hakkını verin!

Hangi millet mi ???

Elbette, ABD!

5 Temmuz 2007 Perşembe

Can'dan...

Evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin...
Sokağa fırlayacaksın...
Sokaklar da dar gelecek.
Tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi...
Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü...
Kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksin...
Birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan...
“Yasamak güzel."
"Bos ver, her şey unutulur."
Sen hiçbirini duymayacaksın...
Gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksin...
Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksin...
Hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
"Ölüme çare bulundu" ya da "Yarın kıyamet kopacakmış" deseler başını kaldırıp “Ne dedin?" diye sormayacaksın...
Yalnız kalmak isteyeceksin...
Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...
İkisi de yetmeyecek...
Geçmişi düşüneceksin...
Neredeyse dakika dakika...
Ama kötüleri atlayarak...
Onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin...
Gittiğin yerlere gitmek...
Bu sana hiç iyi gelmeyecek...
Ama bile bile yapacaksın...
Biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksın...
Aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin...
Hayatinin geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin....
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
Herkesi ona benzetip...
Kimseyi onun yerine koyamayacaksın...
Hiçbir şey oyalamayacak seni...İlaçlara sığınacaksın...
Bir kaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan. Sadece bir müddet buzlu camin arkasından seyrettiren...
Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek...
Boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin...
Uyumak zor, uyanmak kolay olacak...
Sabahı iple çekeceksin...
Bazen de "Hiç güneş doğmasa" diyeceksin...
Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...
Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak isteyeceksin, nafile...
Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
Rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin...
Her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin...
Telefonun çalmasını bekleyeceksin...
Aramayacağını bile bile...
Her çaldığında yüreğin ağzına gelecek...
Ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla...
Yüreğin burkulacak...
Canın yanacak...
Bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden...
Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...
Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için nefret edeceksin...
Yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin...
Onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek...
Ama bir umut...
Onunla bir gün bir yerde karsılaşma umudu...
Bu umut seni gitmekten alıkoyacak...
Gel-gitler içinde yaşayacaksın...
Buna yasamak denirse...
Razı mısın bütün bunlara...?
Hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye...?
O halde aşık olabilirsin!

CAN DÜNDAR

Atatürk'ün notları 3840 sterline alıcı buldu




İngiltere'deki Christie's müzayede evi, Atatürk'ün harf devrimine ilişkin olarak bizzat tuttuğu notları dün satışa çıkardı.


Christie's müzayedesinin Atatürk'ün notları için biçtiği tahmini fiyat 1000-1500 sterlin olarak açıklanırken, notlar adı açıklanmayan özel koleksiyoncu tarafından 3840 sterline alıcı buldu.



Notların Atatürk tarafından İsviçreli antropolog Eugene Pittard'a gönderildiği, notların arasında heceleme ve telaffuza dair görüşlerin yanı sıra yine Atatürk tarafından yapılmış bazı eskizlerin yer aldığı bildirildi.


Christie's müzayede salonunun kataloğunda Osmanlı İmparatorluğunun son yıllarında halkın yüzde 80'inin okur-yazar olmadığı, Türk harf devriminin bu dengeyi okur-yazarlık lehinde değiştirmekte büyük rol oynadığı belirtildi.



Harf devriminin yapıldığı koşulların anlatıldığı ve Türk dili hakkında bilgi verilen katalogda harf devrimi övüldü.



Zamanında Ankara'da Ulu Önder'in konuğu olan ve O'nunla harf devrimi konusunda görüş alışverişinde bulunan İsviçreli antropolog Eugene Pittard, 1931 yılında yazdığı kitapta da Türkiye'de gerçekleştirilen harf devrimini insanlık tarihinin en önemli sosyal devrimlerinden biri olarak nitelemişti.



Kaynak: AA